2- Hastaneye Götürülüşüm


Evet... O derin sessizlik yerini gürültüye bırakmıştı. Etrafımda kalabalık insan gurubu. Yarısı yardımcı olmak istiyor, yarısı ise ne olduğunu merak ediyor...
Beni bariyerlerden çıkaran adam (keşke kendisine ulaşıp bir teşekkür edebilsem) yere oturmuş beni kucağına yatırmıştı. Bana bir şeyler soruyor konuşturmaya çalışıyordu. Vizörümü açtı. Ben de hafif hafif şoktan kurtuluyor gibiydim. İlk fark ettiğim; sol kolum ve sol bacağım bedenimden bağımsız hareket ediyor gibiydi. Ağrılar oluşmaya, sonrasında coşmaya başladı.
Sonra bir anda bir ambulans sesi geldi! "Durdurun, durdurun!" diye sesler geldi kalabalıktan. beni kucağına yatıran ağabey "şanslısın bak ambulans geldi" dedi.
Tepemde beliren yüz "Duyuyormusun beni?" dedi, Evet der gibi gözlerimi kırptım. "Kaskını çıkarıyorum" dedi gözlerimi tekrar kırptım. Bu büyük bir hata olabilirdi. Belki kafa tasım kabak çiçeği gibi ayrılacaktı :))
Sedye geldi. Bedenimde inanılmaz bir acı ile birlikte 1-2-3 hoop! evet sedyedeyim. Ambulansa götürülürken abiye teşekkür ettim. "Çok şanslısın" diyordu sağlık görevlisi "Başka bir çağrıya gidiyorduk"
Ambulansın içinde biri erkek diğeri kadın 2 sağlık görevlisi daha vardı. Acıyan bir yüzle bana bakıyorlardı. Mesleğin henüz duygusuzlaştırmadığı gayet insancıl ve arkadaş canlısı tiplerdi. Önce montumu çıkarmak istediler fakat montum bedenimi oldukça sıkı sardığı için Montu keserek çıkarmak zorunda kaldılar. koluma bir kılıf geçirip airbag gibi şişirdiler. Bu kolumu biraz rahatlattı.
Sonra pantolonumu çıkardılar. Ben arkadaşlara açık kırığım olup olmadığını sordum cevap vermediler. Sesimi yükselterek sordum "açık kırığım var mı?" Sanırım dizimin altında, kaval kemiğimde açık kırık vardı. Şurada diye işaret etti. Bağırdım "Lütfen hava ile temas ettirmeyin" dedim.

Kırık havadaki bakteriyi kapıp enfeksiyona uğradımıııı işte o zaman yandın :(

Bunu MotoBaba adlı vlog kanalında Doç.Doktor Akif Albayrak hoca ile sohbetinde öğrenmiştim. İzlemediyseniz tavsiye ederim.

Ambulansta benim ekran artık gidip gelmeye başladı. Bana sakinleştirici ağrı kesici falan verdiler mi bilmiyorum ama olaylar kesik kesik gerçekleşmeye başladı. En son sağlık görevlisi arkadaşın hastane girişindeki trafikten isyan ettiğini hatırlıyorum. "Ya buraya kadar geldik içeri giremiyoruz" diye söyleniyordu. Bana "dayan kardeşim çok az kaldı" diyordu. Nihayet Ambulansın kapısı açıldı ve hastaneye ulaştırıldım. (Bakırköy DR.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi)

Size sonradan 112 acil serviste çalışan bir arkadaşımızdan öğrendiğimiz çok önemli bir detay anlatayım. 112 acil servisin o gün saat 09:00 -11:00 saatleri arasında sistemleri çökmüş. Yani arıyorsun ulaşamıyorsun :(

Ben gerçekten çok şanslı bir kazazedeyim :)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ulnar Sinir Hasarı

Ve 1 yıl geçti.

3- HASTANEDEKİ İLK ANLAR