Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ve 1 yıl geçti.

Resim
Aynı anda herkesi üzmeyi nasıl başarabilirsiniz ? 100 km ile önce asfalta ardından sürüklenerek bariyerlere girmeyi deneyin... 1 sene önce tam da şu saatlerde bunu yapıyordum. Daha doğrusu dikkatsiz bir sürücü tarafından bu bana yaptırıldı. O tüm cehaletiyle ve bakkaldan aldığı ehliyetiyle gideceği yere 1 dakika erken gidebilmek için aracını üstüme kırdı. Dolayısı ile benim ile birlikte aileme, dostlarıma gerek fiziksel gerek psikolojik ağır zararlar verdi. Ama insan isterse her şey aşılır mı? Aşılır. Aştık mı? Aştık. Bu gün kendimi psikolojik açıdan çok güçlü hissediyorum ve daha iyi bir insan  olduğumu. Fiziksel olarak eskisi gibi olmasam da. Eskisinden daha iyi olmak için savaşıyorum. Geçirdiğim bir sene içerisinde yanımda olan aileme ve dostlarıma, Canım kardeşim Berkan'a ve kalbimin süper kahramanı Zeynebime sonsuz teşekkürler...

Tetik Parmak

Yaşadığım onlarca sıkıntı yetmiyormuş gibi bir de tetik parmak olduk. Zaten sol kolumda 2 parmak sağlıklı çalışıyordu onları da tetik parmak rahtsızlığına kurban verdim. belki spor da fazla zorladım. Sonuçta sağlığına kavuşmamış bir uzvunuza ağırlıklar yüklüyorsunuz. İşaret parmağım, orta parmağım ve yüzük parmağım 10 dakika hareket ettirmesem kitlenmeye başlıyor. Hele ki sabah uyandığımda... Ama durmak yok savaşa devam. Merak edenler için tetik parmak şöyle bir rahatsızlık https://youtu.be/ykSec4KTrjo

5-Yoğun Bakım

4 gün yoğun bakımda kaldım. Yoğun bakım bölümü herhalde psikolojimin en çok bozulduğu yerdi. O boğazımdaki zenci malafatı gibi boruyu çıkarmışlar ve ufak ufak kendime geliyordum. Su istedim vermediler. Ameliyattan sonra bir kaç saat geçmesi gerekiyormuş. Yalvardım bir hemşire ağzımın içine enjektör ile su verdi biraz. Bu ilk anlar devamlı olarak "suuu" diye sayıkladığım anlardı. Çok ama çok büyük ağrılar çekiyordum. Belli aralıklarla ağrı kesiciler veriliyordu. Adını hiç unutmayacağım. PAROL. Yanıma ilk önce kayın validem ulaşmış. Yoğun bakım ünitesine bir şekilde yalvar yakar girmiş beni görmüş ve çıkmış. Bu anlarda zaman kavramım yok sanırım sürekli uyuyorum. Tek istediğim su başka bir bok istemiyorum. Hemşirenin biri Plastik bardakla getiriyor shot yapıyorum bir daha istiyorum gözlerini deviriyor hanımefendi. O bölümde çalışanların %80'i insanlıktan çıkmış artık. Salak salak fantezi müzik dinleyip eşlik ediyorlar. Lan yoğun bakım orası gerizekalı orospu. Siktir g

Ulnar Sinir Hasarı

Resim
Geçirdiğim kaza sebebiyle oluşan kırıklarımın ameliyatı sonrasında bir uyandım ki sol elimde iki parmak yok. Aslında var. var ama ben hissetmiyorum. avucumun yarısında, yüzük parmağım ve serçe parmağımda his gitmiş. 1-2 ay içerisinde elimdeki ödem gittiğinde acı gerçek ortaya çıkıyor. eldeki kaslar erimeye başlamış. parmaklarını açmaya kapamaya gücün yok. avucunun içinde tendonların görünüyor. dışında tarak kemikleri ızgara gibi. baş parmağın ile işaret parmağın arasındaki perde yok olmuş. elin 90 yaşındaki bir dede gibi görünüyor.  işte bu bir ulnar sinir hasarıdır.  Tedavi için; zaman gerekiyor öncelikle ve sabır. Aynı zamanda sıkılmadan, bıkmadan, usanmadan çalışmak. 1. eşiniz, dostunuz, ananız, babanız olmuyorsa fizyoterapist, masör. hiç olmuyorsa kendi başına dirsekten parmaklarına kadar masaj yapılacak. 2. sıcak-soğuk uygulaması: günde 3 kez yapabiliyorsan daha fazla. 2 leğen al birine sıcak su. diğerine buz gibi soğuk su koy 2 dakika soğuk su da beklet 2 dakika sıcak su

Nur İçinde Yat Barkın Bayoğlu

Barkın Bayoğlu'nun (Altın Elbiseli Adam ) motosikleti ile kaza geçirip öldüğü bir yerde.Hayatta kaldığım için şükrediyorum.  Ülkede bir türlü olgunlaşamayan ahlak anlayışı trafiğe sirayet ediyor. Otomobil sürücüleri otoyolları babasının çiftliği gibi kullandığı sürece binlerce motosiklet sevdalısı canından olmaya devam edecek.

4- VE OPERASYON BAŞLAR

Eşim ameliyathane önüne kadar benimleydi. sonrası hafızamda kayıp. Tepemdeki ameliyathane ışıklarını hatırlıyorum. O ışık çok korkunç. Sanki uzaylılar kaçırmış da götüne başına çip takıyorlar. :) Etrafımda onlarca doktor vardı "yalvarırım beni uyutun" diyorum. "Sabret henüz değil" diyorlar. Ve sonra ürolog geldi :( Önce doktorlara "makattan kan geldi mi" diye sordu sonra "kontrol etmem gerek" dedi. Yapma diyemedim bile eldiveni kremleyip parmağını Anüsten içeriye soktu :( Berbat bir acıyla karışık bir onur zedelenmesi hissi... Sonrası daha kötü.. Bu sefer de sondayı penisimden içeri saldı. Bu acılı bir olay ki bağırdığımı hatırlıyorum. Son hatırladığım buydu. Sonra bir asansörde doktorlarla uyandım. Tepemde abuk subuk konuşuyorlardı. Aynen şöyle; - Hocam bu vücut çalışmış galiba kaslara bak.. - He valla.. - Hocam bunu guatrı da var galiba - Haşimato! - Guatr - Yok Haşimato Elimle "Haşimato" diyeni işaret ettim. Doğru bi

3- HASTANEDEKİ İLK ANLAR

Amblanstan hastaneye ulaşmıştım. Zaman kavramı tamamen yok olmuştu. Gördüklerim hangi saatlerde bilmiyorum. Sedyemin üstünde arkadaşlarımı hatırlıyorum. "İyileşeceksin kardeşim" diyorlardı. Sanırım acılar dayanılmazdı "Beni uyutun, dayanamıyorum" diye sayıklıyormuşum. Röntgen odalarına götürüldüğümü röntgenlerimin çekildiğini hatırlıyorum. Sedyeden röntgen masasına , röntgen masasından sedyeye büyük acılarla aktarılışımı çok net hatırlıyorum. Arkadaşlarım ve kayınbiraderim başımdaydı. Kolumdaki kırık sebebiyle sabit tutamıyorlardı bağlamak istediler fakat ekipman yoktu. Çöp poşetiyle bağlamak istediler. Kayınbiraderim çok öfkelenmiş adamlara çatıyordu. Ben acıyı yaşıyordum onlar ise gördükleri manzara karşısında acıyı paylaşmakla birlikte üzüntüyü ve öfkeyi de yaşıyorlardı. Sonra tekrar yokum... Bir boşluk var hatırlayamıyorum. Röntgen tetkiklerinden sonra doktorların toparlanması bekleniyor sanırım. Ardından tekrar sedyede götürülüyorum eşimi gördüm. Yanımda gel

2- Hastaneye Götürülüşüm

Resim
Evet... O derin sessizlik yerini gürültüye bırakmıştı. Etrafımda kalabalık insan gurubu. Yarısı yardımcı olmak istiyor, yarısı ise ne olduğunu merak ediyor... Beni bariyerlerden çıkaran adam (keşke kendisine ulaşıp bir teşekkür edebilsem) yere oturmuş beni kucağına yatırmıştı. Bana bir şeyler soruyor konuşturmaya çalışıyordu. Vizörümü açtı. Ben de hafif hafif şoktan kurtuluyor gibiydim. İlk fark ettiğim; sol kolum ve sol bacağım bedenimden bağımsız hareket ediyor gibiydi. Ağrılar oluşmaya, sonrasında coşmaya başladı. Sonra bir anda bir ambulans sesi geldi! "Durdurun, durdurun!" diye sesler geldi kalabalıktan. beni kucağına yatıran ağabey "şanslısın bak ambulans geldi" dedi. Tepemde beliren yüz "Duyuyormusun beni?" dedi, Evet der gibi gözlerimi kırptım. "Kaskını çıkarıyorum" dedi gözlerimi tekrar kırptım. Bu büyük bir hata olabilirdi. Belki kafa tasım kabak çiçeği gibi ayrılacaktı :)) Sedye geldi. Bedenimde inanılmaz bir acı ile birlikte 1-

Küçük kıpırdanmalar

Bu gün kazanın üzerinden tam 4 ay 15 gün geçti. Spora başlamazsam iyileşemeyeceğimi düşünmeye başladım. Henüz benim için erken mi bilmiyorum ama vücudum bana bunu söylüyor.  En kısa zamanda bir gym e kayıt yaptıracağım.

1 - Kaza Günü

Motosiklette iki şeyi çok severim.  Park alanında motoruma yürüdüğüm o an ve sürüş bittiğinde kontağı kapatmadan önce verdiğim son gaz... (Brrrrıınnn!!!) 7 Aralık 2016  Gece halı saha maçından gelmiştim. Hamlamışız her yerim ağrıyor. Eşime süpriz yapmak için aldığım yılbaşı ağacını kurdum ve süslerini ekledim. Eşimin daha önceden hiç yılbaşı ağacı olmamış. Süslerin bir kısmını bıraktım böylece ertesi akşam kalanını birlikte süsleyebilirdik. Sabah. Lanet olsun ! Gene işe geç kaldım! :( Hemen arkadaşıma "uyuya kaldım, geliyorum" mesajı çaktım. Halı saha maçı yaramış nasıl susuzum... Yılbaşı ağacının ışıklarını yaktım. Akşam geldiğinde büyük süpriz olacaktı. Gerçekten çok güzel görünüyordu ve şunu fark ettim; benim de hiç yılbaşı ağacım olmamıştı. Nasıl ama... Apar topar evden çıktım. Ve işte motoruma yürüdüğüm o an. Siyah bir İngiliz atı gibi orada beni bekliyor. KASK tamam. MONT tamam. ELDİVENLER tamam. DİZLİK...tühhh. evde unuttum. Neredeyse ilk defa 7. kata

Giriş

Ülkemizde her gün onlarca tecrübeli, tecrübesiz motosiklet sürcüsü kaza yapıyor. Şanslı olanları benim gibi hayatta, bir çoğu ise maalesef artık aramızda değil. Bu blogda geçirdiğim ölümcül motosiklet kazasını, sebeplerini, yaşadığım tüm süreçleri öncelikle motosiklet camiasına, motosiklete yeni başlayan yada başlamayı düşünen gençlere daha sonra trafik kazası geçirip sağ kurtulmuş herkese kılavuz olması amacıyla bütün samimiyetimle yazacağım. Umarım bu yazı dizisi bir yerlerde birilerine dokunur...